Türkçe Okunuşu:
“Allahümme salli ve sellim ala seyyidina ve mevlana muhammedin bahri envarike ve ma’deni esrarike ve lisani huccetike ve arusi memleketike ve imami hadratike ve tırazi mülkike ve hazaini rahmetike ve tariykı şeriy’atikel mütelezzizi bi tevhıydike insani aynil vücudi ves sebebi fi külli mevcudin ayni a’yani halkıkel mütekaddimi min nuri dıyaike salaten tühıllü biha ukdeti ve tüferricü biha kürbeti ve tünkızüni biha min
vahleti ve tükiylü biha asrati ve takdıy biha haceti salaten türdıyke ve türdıyhi ve terda biha anna ya rabbel alemine adede ma ehata bihi ılmüke ve ahsahü kitabüke ve cera bihi kalemüke ve sebekat bihi meşietüke ve hassasathü iradetüke ve şehidet bihi melaiketüke ve adedel emtari vel ahcari ver rimali ve evrakıl eşcari ve emvacil bihari ve miyahil uyuni vel abari vel enhari ve melaiketil bihari ve cemiy’ı ma haleka mevlana
min evveliz zemani ila ahırihi ve ma meda fiyhi minel leyli ven nehari vel hamdü lillahi vahdehül azizil ğaffar.”
Türkçe Meâli:
Allah’ım! Senin nurlarının denizi, esrarının menbaı, hüccetinin dili, mülk ve saltanatının tacı, yakınlarının önderi, mülkünün numunesi, rahmetinin hazinesi, şeriatının yolu, Senin tevhidinden lezzet duyan, varlık aleminin gözbebeği, her şeyin yaratılış sebebi, mahlukatının en seçkini, Senin ışığının nurunun önderi Efendimiz ve seyidimiz Muhammed’e; müşkillerimi halledecek, üzüntümü sevince döndürecek, düştüğüm bataklıktan beni kurtaracak, tökezleyip düştüğüm yerden kaldıracak, ihtiyacımı giderecek, hem Seni,
hem de kendisini memnun edecek ve kendisini bizden razı edecek bir şekilde ve ilminin kuşattığı, kitabının saydığı, kaleminin yazdığı, önceden dilediğin, iradene tahsis ettiğin,meleklerinin gördüğü şeyler sayısınca, yağmurlar, taşlar, kumlar, ağaç yaprakları, deniz dalgaları, pınar, kuyu ve ırmak suları,deniz melekleri zamanın başlangıcından sonuna kadar senin yarattığın mahlukat ile gelmiş geçmiş gece ve gündüzler sayısınca salat ve selam eyle. Yalnızca Aziz ve Gaffar olan Allah’a hamd olsun.
Fazileti:
Velilerin seyyidi Abdülkadir Geylani Hazretleri seyahatlarından birinde bir mağaranın kapısında bu mübarak salavat-ı şerifenin nakşedilmiş olduğunu gördü. “Bu salavat-ı şerife elli bin salavat yerine geçer” yazıyordu. Bu söz büyük velinin acaibine gitti.Bunun üzerine Peygamberimiz(s.a.v.)’i rüyada gördü:
“Ya Resulellah! Bir defa okunması elli bin salavat-ı şerife yerine geçeceği haber verilen salavat hakkında ne buyurursunuz?” İki cihan güneşi Efendimiz(s.a.v.): “Sözünü ettiğin salavat-ı şerifeyi bir defa okumak elli bin
değil yetmiş bin salavat-ı şerife yerine kaimdir” buyurdular. Dileği olan bir kimse ihlaslı kalp ile Resulü Ekrem(s.a.v.)’in üzerine 1000 defa salat ü selam getirirse, Allah onun dileğini yerine getirir.